Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bugün NATO Zirvesi’ne katılmak üzere Litvanya’nın başkenti Vilnius’a gidecek. Her zirvede yaşandığı üzere Vilnius’ta da NATO üyesi ülkelerin devlet veya hükümet başkanlarının bazılarıyla ikili görüşmelerde de bulunacak Cumhurbaşkanı Erdoğan…
Türkiye, hem NATO ile hem de bazı ülkelerle ikili ilişkileri açısından önemli konular söz konusu olduğu için, bu zirveye herhalde iyi hazırlanarak gidiyor.
NATO tarihinde önemli zirveler vardır, bu da onlardan biri olabilir.
İki kutuplu dünya düzeninde, Sovyetler Birliği’ni ve Avrupa’nın doğu blokundaki ülkeleri dize getirmek amacı gözetilirken, NATO zirvelerinde Varşova Paktı’na karşı yapılacak askeri hazırlıklar yanında üye ülkelerin komünizm tehdidine karşı kendini güvende hissedeceği tedbirler de konuşulurdu.
Artık o dünya yok. Sovyetler Birliği’nin kendisini feshetmesi sonrası farklı bir dünya var ve bu anlamda NATO’ya da ihtiyaç kalmaması gerekirdi.
Gerekirdi ama, 1991 yılında İngiltere’nin Turnbery kentinde yapılan NATO Zirvesi’nde Batı’nın askeri ittifakının da kendisini feshetme kararı alması beklenirken, onun yerine, ittifakın kendisine yeni hedefler seçmesi ve vaktiyle Varşova Paktı içerisinde yer almış Avrupa ülkelerini üye kabul ederek genişlemesi hedefi belirlenmişti.
Bunun sonucu olarak, o zamana kadar 16 ülkeden oluşan NATO, genişleyerek, en son, Finlandiya ile 31 üyeli bir ittifak haline dönüştü.
İsveç’i de içine alabilirse üye sayısı 32’ye çıkacak. Sırada Ukrayna, Bosna-Hersek ve Gürcistan da var.
Vilnius’ta İsveç’in üyeliği tescil edilebilecek mi?
Beklenti o yönde, ancak yeni üye kabulü için mevcut üyelerin hepsinin onayı gerekiyor ve bir ülke İsveç’in üyeliğine itiraz ediyor.
İtirazcı üye Türkiye.
Türkiye’nin itirazı İsveç’in terör konusunda gevşek davranmasına…
ABD başta olmak üzere bazı Batı ülkeleri Türkiye’nin itirazını sona erdirmek üzere iki ülke arasında arabuluculuğa soyundular, NATO genel sekreteri de aynı amaçla defalarca Türkiye’ye geldi.
En son, İsveç’in gerekeni yerine getirmediği görüşüyle, Türkiye itirazını sürdürmekteydi.
Dün pek alışılmadık bir gelişme yaşandı: ABD başkanı Joe Biden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı telefonla aradı. İki lider zirveden saatler önce bir telefon görüşmesi yaptılar.
Sürpriz bir görüşme.
Görüşme sonrası tarafların yaptıkları açıklamalar ise bana şaşırtıcı geldi.
Ankara’dan iletişim başkanlığı tarafından yapılan resmi açıklama bayağı ayrıntılı. Girişte, iki liderin Vilnius’ta yüz yüze görüşecekleri vurgusu yapıldıktan sonra açıklamada şu satırlara yer verilmekte:
“Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, İsveç’in terörle mücadele mevzuatında değişiklikler yaparak doğru yönde bazı adımlar attığını ancak terör örgütü PKK/PYD/YPG yanlılarının serbestçe terörü öven gösteriler yapmaya devam etmesinin atılan adımları boşa çıkardığını belirtti. / Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Türkiye’nin F-16 talebinin İsveç’in üyeliğiyle ilişkilendirilmesinin doğru olmadığını da belirterek ABD Başkanı Biden‘a Türkiye’nin F-16 talebine yönelik gösterdiği destek için teşekkür etti. Türkiye’nin AB’ye üyelik konusunda ilkeli ve dürüst olduğunu belirten Cumhurbaşkanımız Erdoğan, AB’ye tam üyelik sürecini canlandırmak istediklerini, Vilnius Zirvesi’nde Avrupa Birliği’nin önde gelen ülkelerinin ve AB liderliğinin Türkiye’nin üyeliğine açık ve güçlü destek mesajı vermelerini istediklerini belirtti.”
F-16 konusu…
Türkiye’nin AB üyeliği konusu…
Ve İsveç’in terörle mücadelede doğru yönde adımlar attığı, fakat terör örgütü yanlılarının atılan adımları boşa çıkarttığı konusu…
Bütün bu unsurlar Türkiye’den yapılan açıklamada yer alıyor.
Peki ya ABD’den yapılan açıklamada neler var?
Beyaz Saray’ın internet sitesindeki açıklama hayli kısa. Açıklamada, zirvede ele alınacak konular, Ukrayna’yı desteklemeye devam etme kararlılığı ve ikili bağları güçlendirme arzusunun konuşulduğu belirtildikten sonra şu cümle ekleniyor: “Başkan Biden İsveç’i mümkün olan en kısa zamanda NATO’da görme arzusunu da iletti.”
Öyle anlaşılıyor ki, Biden, zirveden kısa süre önce, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, açıklamanın son cümlesine sıkıştırılan arzusunu iletmek için aramış. Ankara F-16 ve AB üyeliği konularında ABD’den destek istemiş. İsveç konusunda da sanki yumuşama var…
Türkiye’yi NATO içinde değil de dışında görmek isteyen ve bu amaçla İsveç’in üyeliği konusunu kullananlar bir hamlede daha bulunur ve tam zirve sırasında yeni bir eylemle ortalığı karıştırırlar mı?
Kur’an-ı Kerim yaktırmak veya PKK gösterileri gibi…
Böyle bir kuşkum var.
Vilnius Zirvesi de NATO’nun yıllar sonra da hatırlanacak önemli zirveleri arasında yer alacak gibi…
Bu yazı Fehmi Koru’nun blogundan alınmıştır.
Makalede ifade edilen görüş ve düşünceler yazar(lar)a aittir ve FTP’nin görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır.