Elinizdeki son verilere göre Cumhurbaşkanlığı yarışında kim önde ve ilk turda seçim biter mi? Siz bu konuda ne öngörüyorsunuz?
Kemal Kılıçdaroğlu önde ve ilk turda bitmez.
Bu kadar net…
Bu kadar net. İkisinin arasında bir buçuk puanlık bir fark var Kemal Bey’in lehine. 5 puan Muharrem İnce, 2 küsur puan da Sinan Oğan’ın puanı var.
Dolayısıyla iki önemli adayın dışında kalan, küçük oyları olan iki kişinin oylarının toplamı 7 puan civarında. Dolayısıyla bu 7 puan seçimi 2. tura direkt götürür.
Peki bu veriler hangi tarihte yapıldı, hangi yöntemle yapıldı, kaç kişiyle konuşuldu? Onu bir anlayalım…
Her ay yaptığımız Türkiye’nin Nabzı araştırmasının Nisan versiyonu. Alan çalışması 1-3 Nisan tarihlerinde yapıldı. 2000 küsur kişi ile görüşüldü. Telefonla yaptık. Türkiye’nin 28 ilini kapsıyor. Yüzde iki hata payı var. Araştırmanın künyesi bu.
Siz sürekli ve düzenli olarak yapıyorsunuz bu araştırmaları. Gördüğünüz
değişimler nedir? İbre, gösterge biraz daha Kılıçdaroğlu’ndan yana evrilmiş gibi görünüyor. Başka ne gibi önemli değişkenler var? Muharrem İnce faktörünü de konuşalım..
Nisan ayı araştırmasını sadece nisan ayı olarak görmemek lazım. Geriye doğru bir süre gitmek lazım. Mesela en azından Ocak ayına kadar gitmek gerekir. Deprem öncesine. Çünkü deprem ve Kılıçlaroğlu’nun oylarının deklare edilmesi game change (oyun değişikliği) olabilecek olaylar.
Ocak ayında AK Parti’nin oyu kararsızlar dağıtılmadan 34, dağıtıldıktan sonra 39’du. CHP’nin oyu kararsızlar dağıtılmadan 22, dağıtıldıktan sonra da 26’ydı. O günden bu yana CHP’nin oyunda bir değişiklik olmadı. CHP’nin oyu aynı kaldı, yine 18-22 bandında. AK Parti’nin oyu önce 2 puan, sonra 3 puan azaldı, Şubat ve Mart aylarında. Nisan ayında tekrar Ocak ayı seviyesine çıktı. Yani tekrar geri döndü. Ocak ayında cumhurbaşkanlığı yarışında Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun önündeydi. Geçen Mart ayında Erdoğan yüzde 42, Kılıçlaroğlu da 44,6’ydı.
Biz o ay Muharrem İnce ve diğerlerini sormadık. Çünkü biz alana çıktığımızda onların adaylıkları resmen deklare edilmemişti. Nisan ayında Muharrem İnce’nin oyu 5 puan, Sinan Oğan’ın oyu da 2 puandı zannediyorum. Erdoğan’ın oyu yüzde 41 ve Kılıçdaroğlu’nun da 42,6. Muhtemelen Kılıçdaroğlu’ndan 2 puan civarında bir
oy Muharrem İnce’ye gitti, 1 puan da AK Parti’den Muharrem İnce veya Sinan Oğan’a gitmiş olabilir. Dolayısıyla son durum 41’e 42 buçuk diyelim başkanlık yarışında. Bu önemli çünkü uzun süre Erdoğan hep öndeydi Kılıçdaroğlu karşısında.
“Kılıçdaroğlu kazanamaz” algısı vardı uzun bir süre. Sizin ocak ayından itibaren
yaptığımız gözlemlere göre “Kılıçdaroğlu kazanamaz” algısı kırıldı mı? Nedir Kılıçdaroğlu’nun bundan sonraki gidişatı?
“Kılıçdaroğlu’nun kesin kazanamaz” algısı kırıldı. Ama şu andaki verilere bakarak “Kılıçdaroğlu kazanır, kazanıyor” iddiası veya öngörüsünün de doğru olduğu kanaatinde değilim.
Neden?
İkisinin arasında bir buçuk puan, 2 puan fark var. Bu hata sınırları içerisindeki bir farklılıktır. Yani istatistiki olarak bakarsanız 41 ile 42 birbirine eşittir. 41 değerleri bıçak sırtı bir durumu ifade eder. Ama ilginç bir şey var. 42 bandı Erdoğan için sanki
yukarıya doğru gidişi engelleyen bir barikat haline dönüştü. Kılıçdaroğlu’nun önünde böyle bir engel, barikat yok. Yani yükselebilir, 45’e kadar gidebilir. Bu birinci tur için birisinin kazanmasına yetecek bir çoğunluk değil. İkinci tura her halükarda kalır. Ama önümüzdeki süreçte Muharrem İnce adaylıktan çekilir, veyahut oyu önemsiz bir seviyeye düşerse önümüzdeki bir ay içerisinde şartlar değişir. Ben söylediğimin tamamı nisan ayı ölçümünü esas alarak, yani bu pazar seçim olsaydıya göre konuşuyorum. Bir ay sonrası için Türkiye şartlarında öngörüde bulunmak sağlıklı bir şey değildir.
Muharrem İnce faktörü, olgusu resme son iki ay içerisinde girdi, şaşırtıcı oldu. Şaşırtıcı olmasının yanı sıra kutuplaşmış olan Türkiye’yi, kutuplaşmış olan seçmen kitlesini de birbirine karşı daha çok sertleştirdiği gibi bir görüntü var. Muharrem İnce trendi nereye doğru evriliyor? Milliyetçi oylara talip Aslında Muharrem İnce de Meral Akşener de, Devlet Bahçeli de. Bu üçgen içerisinde baktığımızda MHP’nin oylarının arttığını söyleyenler de var, İYİ Parti’nin düşme trendinin devam ettiğini öne sürenler de var. Bir de Muharrem İnce meselesi var, yüzde 5, yüzde 8 diyenler var. Bunu nasıl değerlendirmek lazım…
Kamuoyunda yoğun bir bilgi kirliliği var. Çok farklı sonuçlar var. Mesela biz Muharrem İnce’yi 15-20 gün önce yüzde 5 bulduk. Ama yüzde 13-14 bulanlar, 15 bulanlar duydum ben. Burada zaman bir parametre. Muharrem İnce birdenbire yükseldi. Bu birdenbire yükselmeler kısa sürede tekrar düşüşü getirir. Hiçbir normal eğri, normal sosyal doku değişimi birdenbire yükseliyorsa böyle gitmez mutlaka bir yerlerde aşağıya iner.
Ocak ayında yaptığımız ölçümde Memleket Partisi oyu binde 3. Yani yüzde 1’lerin altına inmiş. Şubat ayında yüzde 2,7’ye çıktı bu, Mart ayında 3,4 bulduk. Bizim 3, 4 bulduğumuz tarihte 5-6-7 bulanlar oldu. Bu alan çalışmasının yapıldığı tarihle yakından ilişkili olduğu kanaatindeyim. Muharrem İnce’nin pik yaptığı yerde ölçüm yapanlar en yüksek değeri bulmuş olabilirler. Bizden 15-20 gün önce ölçenler yüzde 15 filan buldular. Ama bu kadar ani yükselişlerin genellikle ani bir düşüşü de olur.
Peki bu düşüş kime yarayacak? Muharrem İnce’den giden olaylar kime yönelecek?
Muharrem Bey’in oy kaynağını biraz gözden geçirmekte fayda var. Muharrem Bey milliyetçilere hitap etmiyor. Onun seçmenlerini milliyetçi, dinci vs. diye ayrım yapmak doğru değil. Muharrem Bey’in seçmenlerinin genel karakteri bunlar protest insanlar, muhalif insanlar. Kime muhalif iktidara da, muhalefete de. İktidarı başarısız buluyor, muhalefeti de yetersiz buluyor. Gidecek bir yer arıyor. Muharrem Bey iyi bir hatip ve kavgacı.
Madem Bey bu insanlar için bir mekan oluşturdu, muhalif seçmenler orada kendilerini gördüler ve kendilerini oraya doğru attılar. Bu orada kalacaklar anlamına gelmez. Bunlar sadık seçmenler değil. Seçmen sadakati zamanla oluşur. 3 ayda seçmen sadakati oluşmaz. Bir olay olur, hiç beklemediğimiz bir şey olur, bu seçmenlerin yarısı başka yere gider.
Muharrem Bey’e oy vereceğini söyleyen seçmenler son seçimde kime oy vermişti, buna baktık. Çok ilginç sadece yüzde 21’i AK Parti, yüzde 18’i de CHP’den geliyor. Yani 24 Haziran’da 5’te 1’i AK Parti’ye oy vermiş, yüzde 17-18’i de CHP oy vermiş. Diğerleri de var. Dolayısıyla Bu insanlar bir tek sosyal etnik veya siyasal görüş kitlesinden gelen insanlar değil. Erkek yoğun bir seçmen. Yani Muharrem Bey adaylıktan çekilirse yaklaşık yüzde 30’u CHP’ye, yüzde 24’ü AK Parti’ye, yüzde 23’ü Sinan Oğan’a gidiyor. Dolayısıyla yeknesak bir seçmen grubu değil. Dolayısıyla sosyal olaylar, siyasal olaylar böyle grupları kolay etkileyebilir. Muharrem Bey eğer adaylıkta ısrar ederse barajın altında kalacaktır, milletvekili çıkmaz. Seçim ikinci tura kalır.
İkinci turdaki öngörünüz nedir?
Eğer bu trendde giderse yani Erdoğan’la Kılıçdaroğlu arasındaki oy farkı birbirlerine çok yakın bir şekilde giderse, diyelim iki üç puan birisi önde. Bu durumda ikinci turda
seçimin sonucunu en fazla etkileyecek faktör parlamentodaki partilerin elde edeceği milletvekili sayısı olacaktır. Şu anda Cumhur İttifakı’nın oyu yüzde 45 civarında, Millet İttifakı’nın oyu yüzde 37, yüzde 38 civarında. MHP’de ve İYİ Parti’de oy kaybı var. HDP yerinde duruyor yüzde 12-13 civarında.
Dolayısıyla yüzde 45 Cumhur İttifakı seçmeni, yüzde 37-38 Millet İttifakı seçmeni seçime tam bu şekilde yansırsa bu demektir ki Cumhur İttifakı parlamentoda 300’ü aşar. Bu Erdoğan için müthiş bir avantajlı durumdur. O zaman direnenler de daha gevşek davranabilirler. Çünkü genellikle apolitik seçmenler, kararsız seçmenler güçlüden yana tercihte bulunurlar. Çünkü onların bir iddiası yoktur. Kazanacak birisini görürse o tarafa meyil eder. Tabii sadece bu parlamentodaki milletvekili sayısı tek başına yeterli olacak bir şey değil. Muharrem İnce ve 13 puan kararsızlar var. Dolayısıyla bu tablo aynen seçime yansırsa Cumhur İttifakı yüzde 45 alırsa, ben 300 vekil sayısını geçebileceğini düşünüyorum.